turuncuayisigi

     Zeus; Tanrıların tanrısı,koca tanrı,heybetli tanrı.Senin için diyorlar ki hava olayları senden sorulurmuş..Kızarsan sağa sola yıldırımlar düşermiş,şimşekler atarmışsın,yağmur yağdırırmışsın. Bu durumda kış mevsimini bize kızdığın için mi geliyor. Peki her selin sebebi senden mi bileceğiz? Kızdıklarında mı sel ,fırtına,hortum oldu?      Athena;Sanat senden sorulurmuş.Konsevatuar hocası diyelim mi sana? Ama bizde senin karşılığın var.Zeki Müren,Neşat Ertaş ve bir sürü kıymetli sanatçı.Onlar değil midir Türk sanatının tanrı ve tanrıçaları?      Hephaistos: Demircilik ve ateş tanrısı. Zanaatkar  anlayacağınız.Meslek lisesi müdürü gibi bir şey bizdeki karşılığı.Kendisine sormadan demiri ne bükebilirsiniz ne de kaynak yapabilirsiniz.      Hermes;Haberleşme tanrısı. Bizde o işi camda sabahtan akşama kadar oturup,mahalleyi dikizleyip duyduğunu yayan teyzeler yapıyor.     Ares.:Savaş tanrısı. o işe abd bakıyor. ...

*Yanında biri varken telefonla ilgilenilmez. *Yanında biri varken telefonla uzun konuşulmaz. *Bağırarak konuşulmaz. *Küçük lokmalarla yemek yenir. *Höpürdeterek içeçek içilmez. *Bir yerde otururken sağ sol kesilmez.. *Garsona kaba davranılmaz,sipariş geldiğinde teşekkür edilir. *Ütülü,temiz giyinilir. *Ter kokulmaz. *Diş fırçalanmış olmalıdır.Ağız kokusu olamamalıdır. *Yanında ıslak mendil,kağıt mendil,ayna,tarak taşımalısın. *Deodorant kullan. *Kalem ve küçük bir not defteri taşı. *Korna çalınmaz. *Arabadan çöp atılmaz. *Tükürülmez. *Çekirdek kabuğu vs. yere atılmaz. Yanında poşet taşırsın ,çöpü poşete atarsın. *Yediğinin,içtiğinin fotografı sosyal medyada paylaşılmaz. *Habersiz hiç bir yere gitmemelisiniz.En yakın arkadaş veya akraba olsa bile. *Gece geç saatlerde telefonla aranmaz,mesaj atılmaz. *Görüntülü aramadan önce mesaj atıl müsaid olup olmadığı sorulur. *Davete çağıran kişi hesabı öder. *Önce bir yerden çıkana yol verilir. *Sokakta sakız çiğnenmez. *...

Simit  yiyoruz mecburen,çünkü döner yiyecek paramız yok. Sevdiğimiz işi yapamıyoruz mecburiyetten,bulduğumuz işi yapmak zorundayız. Çünkü iş yok.Ot obur olduk olduk mecburiyetten,et alacak paramız yok.Evden çıkamıyoruz mecburiyetten,çünkü sokağa çıkacak paramız yok,asosyal olduk.Sevmediğimiz insanlarla bir aradayız mecburiyetten,kaçacak yerimiz yok.İndirimleri bekliyoruz mecburiyetten çünkü fakiriz.Özel okullarda okuyamıyoruz çünkü çok pahalılar.Kalplere dokunamıyoruz çünkü duygu fakiriyiz.Ego denen bir şey var ama o ego için marka ürünler kullanamıyoruz çünkü para yok.Sorunluyuz çünkü aile birliğimiz bitti.Yüzümüz gülmüyor,asık suratlıyız mecburiyetten ,çünkü yüzümüzü güldüren şeyleri kaybettik.Bayramlarda büyüklerin yanına değil tatil köyüne gidiyoruz çünkü sevgi bitti.Korkuyoruz mecburiyetten ,çünkü korkmayı öğrettiler."Söz dinlemezsen seni polise veririm ,doktor iğne yapar" diye korkutuyoruz.Ne polisten ne de doktordan korkulur. Birine canını birine güvenliğini emanet e...

Caz mısın arabesk mi? Parası olana caz garibana arabesk. Fukaraysan acıların çocuğu olur çıkarsın.İstanbul'u çok gözünde büyütüp,sihirli bir yermiş gibi bakma.Uçan arabalar,şatolar yok.Büyük şehir anan babanla aynı şehirde yaşasan da göremezsin. Onca yolu gidemezsin,dünyanın parası.Ulaşım zor,yemek pahalı.Kiralar yüksek ,tek başına eve çıkamazsın. Arkadaşlar bir arada kalmak zorundasınız. Kurbana girer gibi ev kirasına gireceksiniz. yol bulmak ,yol durumunu ,araç saatlerini öğrenmek için türlü türlü uygulama indirirsin,telefon çöker.Kalabalık ,yürümek mümkün değil.Bu kadar bina ve insanı şehir taşıyamayıp Kemal Sunal filmindeki gibi çökecek.Sabahın körü kalkıp işe,okula gidersin.Evde kahvaltı yapmak yok çünkü zaman yok.Bir poğaça al düş yola.3 vasıtayla gideceksin kolay mı! İstanbul sokaklarında yüzü gülen insan göremezsin.Herkes telaşlı ve sinirli.Beyaz yakalı diyip havalı olduklarını düşünmeyin. azıcık maaşla çalışıyorlar. O koca binalar o kadar sıkıcı ki.Her beyaz yakalının ...

Sosyal medya hayatımıza girdiğinden beri acayip varlıkar olduk.Herşeyin suyunu çıkardığımız gibi sosyal medyanın da çıkardık.Her anımız internette.Allah göstermesintuvalette bile yayın yapacaklar bu gidişle. Yemek yemeden önce fotografını çekkyorlar.Yediğini içtiğini göstermek ayıp değil miydi? Hastalanır,acilde baygın ,serum takılı halinin fotgrafını paylaşır. Ameliyata giren veya ameliyattan çıkan anne,baba çocuğunun fotografını "Dua edin."heşteğiyle paylaşır. Telefonu bırakıp ailenle ilgilensene bire densiz. Hele şu yer bildirme yok mu!Ben nerdeyi  kime ne! Evde pijamalı halini paylaşır. Biz ki ayıp olmasın diye misafirin yanına çorapsız çıkmayan insanlardık. Atletli fotograflarda neyin nesi.Edep yahu! Takipçi sayısını arttıkmak için türlü türlü acayiplikler,para kazanıyorlarmış ya.Emek nerde? Millet yıllarca okusun,kafasında saç kalmasın birileri sosyal medyadan koly para kazansın.Çok güzel sayfa ve kanallar var.Yemek,teknoloji,bilgi...Bir şeyler öğreniyoruz.Eğer so...

Bir grup var çok ilginç: *AVM'yi eleştirirler ama AVM'den dışarı çıkmazlar. *Baz istasyonu istemezler ama telefon çekmeyince çılgına dönerler. *Arabeski aşağılarlar Müslüm filmine sahip çıkarlar. *İnterneti eleştiriler .Acayip youtuberları izlerler. *Kebaba burun kıvırır hamburgerciyiz der Ama kebabı bulunca bitirmeden bırakmazlar. *Türk dizisi izlemiyorum deyip "Cool(!)" görünmeye çalışırlar. Ama Bihter'in Adan Bey'in yiğeni Behlül'le kırdığı cevizleri çok iyi bilirler. *Yabancı müzik dinliyorum der ama Zeki Müren şarkısı duyunca kelimesi kelimesine eşlik ederler. *Aşk filmlerini küçük görürler ama ağzı açık gözlerini ayırmadan izlerler. *Türk mutfağını beğenmez (sanki babasının evinde sushi yiyor) .Kurufasulye,pilav,turşu üçlüsünü bulunca silip süpürür. *Bıçaksız sofra kurulmaz der,çatalın kenarını bıçak gibi kullanırlar. *Kitap okunur görünür.Ama o kitap onun elinde göstermelik bir aksesuardır. *Ente...

Biz,kıymet bilmiyoruz. Çünkü rahata doğduk.Doğduğumuzda başımızı sokacak ülkemiz,dalgalanan bayrağımız,okulumuz,fabrikamız ,gıdamız vardı.Zorluk görmedik,mücadele etmedik.Bu yüzden Atatürk ve arkadaşlarının değerini gerçek anlamda bilmiyoruz.Dedelerimiz,ninelerimiz asıl kıymet bilenler. Mücadeleyi onlar vermiş çünkü.Büyüklerimiz der ki:Atatürk'ten sonra devlet çocuklarına iyi bakmadı,dışladı,değer vermedi.Yabancıya özendi ,el üstünde tuttu.Başkasına tanıdığı,hoşgörü ve desteği kendi çocuğuna vermedi.Ağır vergilerle ezdi.Başkalarından vergi almazken(Kim olduğunu biliyorsunuz.) öz çocuğundan fazla fazla aldı.Sağlık hizmetinden yeteri kadar yararlanamazken onlar yararlandı.Çocuğu ev alamazken  evlatlığı aldı.Başkası için çocuğu öldü..Başkası sefa sürerken çocuğu cefa çekti,çekiyor.En sonunda kaçırdı çocuklarını evinden.Atatürk ve arkadaşları anaydı babaydı..Çok sevdi çocuklarını,onlar için onlarla beraber çalıştılar.Çocukları da bu sevgiye vefasızlık yapmadı..Unutmadılar,unutmayacak...

Keltlere dayana bu gelenek nasıl yayıldı ve bayram haline geldi? Aslında pagan geleneğidir.Hasadın son günü,kışın gelişi,mevsim değişimi kutlanır. O gün,ölmüş akraba,eş,dost ruhlarının ziyarete geleceğine inanılır,onları mutlu etmek için muhteşem sofralar hazırlanırdı.Ayrıca ölümü kötü olanların,dünyada işi yarım kalmışların ruhlarının geleceği,musallat olacağına  inanılır kötü ruhları eve başka bir ruhun musallat olduğuna ikna etmek için balkabağı oyulur,korkunç kıyafetler giyilir, maskeler takılırdı.Pagan geleneği olan bu bayram göçmenlerle 1800'lerde Amerika'ya geldi ve yayıldı.(Göçmenler olmasa Amerika'nın hali harap)Hristiyanlarda bu geleneği benimsedi ve bayram olarak kutluyor. Bizdeki dini bayramlarda olduğu gibi çocuklar kapı kapı gezip şeker topluyor.Bunun dışında bizim kültürümüz ,dinimizle benzerlik veya yakınlık yok. Kıssadan hisse cadılar bayramının bizle alakası yok!