turuncuayisigi

  İş yaparken televizyonla vakit harcamayın tavsiyem. Açın kitap dinleyin. Storytel var, Spotify var, ücret ödemek istemezseniz YouTube’da çok güzel kitap seslendirmeleri var. Uğur Demircan’ın Kilim kitabına tesadüfen YouTube’da denk geldim. Bu şanslı karşılaşma Youtube’nin otomatik oynatma özelliği sayesinde oldu. Öncelikle Nisan Kumru’nun seslendirmesinin şahaneliğinden bahsetmek istiyorum. Kötü kitabı bile dinletiyor. Muhtemelen bu kitabı da Nisan Kumru seslendirdiği için sevdim. Kitap, Anadolu’nun bir köyüne atanmış öğretmenin yaşadığı olayları anlatıyor. Aslında bildiğimiz köy öğretmeni hayatı. Öğrencileriyle ilişkisi köy kahvesi, avcılık,sevenlerin kaçması,ilçeye maaş çekmeye gitmesi, parkta zaman geçiren emekliler,hastahane kuyruğu. Akıcı yazılmış. Ben dinledim ama okuması da kolay olur. İlkokulu harici her yaş okuyabilir. Tanıdığımız hayatları anlatan Uğur Demircan’ı internette arattım, mesleğiyle alakalı bir bilgi bulamadım. Tahminimce ya öğretmen ya da öğretmen çocuğu. ...

  Malum ,her sene ramazan bayramı bitimiyle evlenme sezonu açılır. Yıllardır bu sektörde çalışan birey olarak deneyimlerimi paylaşacağım. Umarım çiftlere yol gösterebilirim, faydam olur. YILLARIN DENEYİMİ!   Öncelikle evlenme teklifiyle başlayalım. Kızlar, havalı,sosyal medyaya koymalık,havai fişekli,balonlu teklifler almaya balıyorsunuz ama yanlış yoldasınız. Böyle yapılan tekliflerin sonu hiç bir zaman mutlu bitmiyor. Ya büyük kavgalarla yüzük atıyorlar (bir çoğunun nişanı bile olmuyor) ,evlenenler ise boşanıyor. Öyle sakin, anlaşarak, medeni boşanmalardan bahsetmiyorum. En sert ,kavgalı , çekişmeli, ailelerin karışıp büyük kavgaların çıktığı boşanmalar. Unutmayın, gösteriş boş insan işidir. Belli bir medeniyet seviyesine ulaşmış , görgülü , bilge insan işi değil şatafat. Abartı varsa mutlaka yanlış bir şeyler vardır ve üzeri kapatılmaya çalışıyordur. Evlilik teklifi özel bir andır , iki kişi arasındadır . Arkadaşı , eşi, dostu topla ,balon uçur ,konfeti patlat, bir de bunla...

  Bu makine viraldir, külttür ,efsanedir ,herkes en az bire kullanmış ve almıştır. Yurtlarda ,birçok iş yerinde ,evlerde mutlaka kullanılmıştır ve kullanıyordur. Plastiktir ama uzun süre kullanılır ,yolda bırakmaz. İlginç bir makinedir. Heryerde bulabilirsiniz ,ulaşılabilir. Züccaciye ,market bir milyoncu ,teknoloji market. Stok sıkıntısı yoktur ,istediğiniz zaman istediğiniz yerdedir. Alabilirsiniz. Bütçe dostudur. Ve güzel kahve yapar. Alırken bi tereddüt     yaşarsanız şu plastik şey kahve yapar mı ,güzel yapar mı ,yanar mı ? Güzel kahve yapıyor hiç kullanmazsan üç sene kullanırsın. Su ısıtıcı niyetine kullan istersen makarna haşla. Valla ilginç ama böyle. Öğrenci dostudur. Yurt odalarında mutlaka vardır. Odalarda böyle elektrikli cihaz kullanmak yasak olduğu için( benim     zamanımda yasaktı) yurda gizlice sokulur ,gizli kullanılırdı. Güvenlik görevlisi gelince önünde siper olunur saklanırdı. Hey gidi günler. Yani bu makine hatıradır, geçmiştir. “Gözümde can...

  Dikkatinizi çekti mi? Youtube’da herkes bir şeyin uzmanı olmuş. 15 yaşından tut 99 yaşına kadar. Hele 20’li yaştakiler akıl veren videolar yapmıyorlar mı, ölüyorum gülmekten. Daha senin yaşın ne başın ne. Ne yaşadın da millete akıl veriyorsun? 25 yaşımda neler öğrendim diye lafa başlamıyorlar mı! Neyi öğrenmiş olabilirsin? Büyüklerinize bırakın hayat dersi verme işini. Evli değil ilişki fikri verir. Üç kere evlenmiş boşanmış , evlilik koçu olur. Kendine hayrı olmamış.. Özellikle bu ara keşfetime 20’li yaştakiler çok düşüyor. Gülüp geçiyorum.” Büyü de gel çocuk” şarkısını armağan ediyorum kendilerine. Akıl yaşta değil başta lafıyla gelmeyin. Önce bu  genç arkadaşları bir izleyin . Herşeyi öğrenmiş hayatın A,B,C’sini yalayıp yutmuş, acıyı tatlıyı yaşamış, hayat kurmuş , iş bulmuş, işsiz kalmış, borç ödemiş, hastalık atlatmış sanki. Azıcık Google’dan bakınca çoğu hakkında bilgi yok, başarısı yok. Akıl vermeyle kendilerine yol çizmeye, para kazanmaya çalışıyorlar anlıyorum!...

  TRT TÜRK’te Temelli Misafir diye bir dizi var. Allah’ı var iyi dizi. Küfür, müstehcenlik,aldatma veya benzeri ahlaksızlıklar yok. Otur ailece izle. Diğer kanallardaki diziler gibi dram değil, iki üç saat sürmüyor. Yaklaşık kırkbeş  dakikalık dizi, yormuyor. Ama dizide büyük bir sorun var , o köye pastahane ,kahvaltıcı açmak nedir!   Kabul güzel köy ama yol üstü değil. Halk ağzıyla ayak altı değil. Kasabada olsa hadi anlayacağım,onu da anlamam ya neyse!   Köylü poğaçasını, ekmeğinin kendi yapıyor, kahvaltıya da gideceğini düşünmüyorum ,gezmek için şehirdeki kahvaltıcılara gidebilir. Zaten vakti olmaz çalışmaktan. Turist gelir desem o da yok,turistlik köy değil. Cumalıkızık muamelesi yapılıyor Temelli köyüne.   Turist kafilesi gelsin bari. Dizide kahvaltıcıya gidecek kesim göremiyorum. Aile bir seyahat şirketiyle anlaşsın, dışarıdan insan gelsin misal. Gerçekçi olmak lazım…. turuncuaycom@gmail.com

  Oturup saatlerce dizi izleyen     biri değilim. Hele bizim dizilerin aynılığı ,dramı ve süresi daha bir bayıyor, izleyemiyorum ancak evde izleyenler     olunca ister istemez gözüm kayıyor ve içimi bayıyor. Ama dün akşam Kızılcık Şerbeti’nde bir şey dikkatimi çekti senaristelere kızdım, ayıpladım . Ve bildiğim kadarıyla senaristler kadın . Namuslu görünen ama her türlü ahlaksızlığı yapan     ama Nursema’ya     bir adamla görüştü diye kızıyordu. Sevgili falanda değil dostça. Kızcağızı ahlaksızlıka suçladı ve evlendirip namus temizleyecekmiş. . Yahu bu kızda ağzını açıp sen kendi yaptığın ahlaksızlıklara bak demedi. Hatta galiba baba gene birine yanık. Yani yeni bir ahlaksızlık is loading. Yahu o evde o kadar kadın hatta Nursema’nın annesi nasıl böyle olabiliyor. Kadınlar sussun , ezilsin, aldatılsın adamlar her şeyi yapsın. Millete bunları empoze edip durmayın ey senaristler. Bizim millet dizilerden etkilenir olmayanı da gerçek sanar. O evdek...

  Dünkü bölümde hatta önceki bölümlerde ve yine hatta sosyal medyada keşfete vs. düşen videolarda Zeynep Karasu makyajı gözüme battı, rahatsız etti.   Ruj çok kötü sürülüyor. Kırmızı ve koyu tonlar kullanmayın pembe alt tonlu nudeler kullanılmalı.  Göz makyajıda iyi değil kullanılan far renkleri    güzelliğini kapatıyor. Dalgalı değil düz saç yakışıyor  Ama asıl sıkıntı ruj rengi ve sürülmesi . O nasıl bir ruj sürmedir,    yemek yemiş    dağılmış ,bozulmuş gibi duruyor, düzgün sürülmüyor. Kırmızı ve bordo hatta koyu renklerden uzak durması lazım. Makyöz bu kızı kıskanıyor mudur nedir. En kötü makyajı Zeynep Leto Karasu’ya yapıyor. Bizim dizilerde makyaj sıkıntısı var. Herkese aynı makyaj yapılıyor ve dizi ilk bölümden son bölüme kadar yine aynı makyaj yapılıyor. Kısacası dizilerdeki makyajlar çok kötü.    Aaa ne güzel dediğim bir makyaj daha görmedim. Dizilerde güzel çok güzel kadınlar yer alıyor ama bu güzel kadınlar makyajla ...