SIFAT

Mesleklerimiz isimlerimiz gibidir. Hayatımız boyunca bizimle yaşarlar hatta öldükten sonra da. Yirmili yaşlarda mesleklerimizle evleniriz ve bir daha ayrılmayız,ayrılamayız. İsimlerimizin önüne sıfat gelmiştir bir kere. Bakkal Hilmi Efendi,Avukat Necla Hanım.Torunlarımızdan bahsedilirken bile mesleklerimiz söylenir önce.Doktor Hakan Bey’in torunu.... Bu yüzden önemlidir sıfatlarımızın seçimi.

Mesleğimizi seçerken büyük hayaller kurarız. Önemli insan olmak ,çok para kazanmak,en tepedeki olmak. İçimizde her zaman gelecek kaygısı,parasızlık korkusu,güvensizlik ve endişe vardır.İstesek de atamayız bir kenara.”Ya parasız kalırsam,sokaklarda yatarsam,ölürsem,aç kalırsam,insanlar bana tepeden bakarsa.Şu kıyafetim olsun,son model cep telefonum,arabam olsun.”Ambalaj önemli yani.Ömür kaliteli ambalaj için uğraşmakla geçiyor.Hayatın neresinde olursak olalım bu uğraş devam ediyor. Hayatla savaşırken bir bakmışız ki nehirlerin denizle buluşması gibi bedenimiz toprakla buluşmuş. Mal,mülk toprağın üstünde,bedenimiz toprak altında ,ruhumuz ise çok uzaklarda. Ucuz bir bez parçası kalmış kala kala.

Sonu gelmez yarışta bazıları bitişe varır, bazılarının tekeri patlar yolda kalır.Tamir,bakım derken yarışa en baştan başlanır. Bitiş çizgisine varamayanlar ezik,eksik,beceriksiz hissederler.Bazen suçu kendilerinde bulurlar bazen dünyayı suçlarlar..Gerçek suçlu kim bilinmez ya biz ya dünya belki ikisi de.Tek gerçek,kara delik gibi bizi içine çeken kocaman bir mutsuzluk.Acaba tek yolda ilerlemeyi hedeflediğimiz için mi böyle oluyor?Tali yola girsek,B veya C planına geçsek.

Yolda kalanların keşkeleri vardır.Doğru olan işe hep çalışmak zorunda olduğumuz.