SOSYAL MEDYA
Çok zengin ülkeyiz vesselam.Tatiller,yemeler,içmeler,lüks lokantalar,marka kıyafetler ,çantalar,pahalı kahveler.Hele o kahvenin fotoğrafını paylaşmıyorlar mı ,hastayım.(Alt tarafı kağıt bardakta kahve yahu. Şöyle şık fincanlarda servis yapılmış mis gibi Türk Kahvesi'nin fotoğrafını koysanız hadi neyse.)
Herkes mutlu,zengin,bol paralı.Döviz kimseyi vurmamış(Bir beni vurmuş ellağam).Herkes alış verişte ya da dostlar alışverişte görsün numarası mı? Ben söylemiyorum sosyal medya söylüyor.Hele youtube alışveriş videoları evlere şenlik. O markalar nedir öyle.Üç beş parça şey asgari ücreti geçiyor.Nerde bu para, ben hiç görmedim...
Sosyal medya sahte mutluluklar,aslında kızgınlıklar. Yorumlara bir baksanıza ,mutsuz olduğumuzu gösteriyor. Başkasının mutlu fotografı altına hep kötü yorumlar yazılıyor. Meali: Ben mutsuzum sende mutsuz ol.Mutsuzluk bulaşatırmaya çalışıyoruz birbirimize.Fakat sosyal medya kullanıcıları da suyunu çıkardı. Yediği yemeği koy; yiyen var yiyemeyen var.Aldığı şeyin fotoğrafını koy;alan var alamayan var.Geziyor tatilinin fotoğrafını koy. Ülkenin büyük kesimi asgari ücretli çaılışıyor ya da işsiz. Çocuk okutuyor,kıt kanaat geçiniyor. Faturaya mı ödesin,mutfak masraflarına mı yetsin. YETMİYOR PARA.Lidyalılara ne kadar kızsak az.Kağıt parçasına mahkum etti bizi. Kağıt bizi yönetiyor.Diyeceksiniz ki para olmasa başka bir şey olacaktı ama konumuz para.Birileri gezerken diğerleri çok çalışıp canı çıkana kadar çalışıp elde avuçta bir şey kalmayınca kızıyor , kıskanıyor.Toplum arasında uçurum ve nefret artıyor.
Sosyal medya hava atma yeri oldu. Ev halini bile paylaşıyorlar. Ev mahrem değil mi? Evin içi görünmesin diye perde takarız lakin insanlar mahremini kendi gösteriyor.
Takipçi artsın diye acayip paylaşımlar.her şey sosyal medya. Abartmıyor muyuz biraz?
Herkes mutlu,zengin,bol paralı.Döviz kimseyi vurmamış(Bir beni vurmuş ellağam).Herkes alış verişte ya da dostlar alışverişte görsün numarası mı? Ben söylemiyorum sosyal medya söylüyor.Hele youtube alışveriş videoları evlere şenlik. O markalar nedir öyle.Üç beş parça şey asgari ücreti geçiyor.Nerde bu para, ben hiç görmedim...
Sosyal medya sahte mutluluklar,aslında kızgınlıklar. Yorumlara bir baksanıza ,mutsuz olduğumuzu gösteriyor. Başkasının mutlu fotografı altına hep kötü yorumlar yazılıyor. Meali: Ben mutsuzum sende mutsuz ol.Mutsuzluk bulaşatırmaya çalışıyoruz birbirimize.Fakat sosyal medya kullanıcıları da suyunu çıkardı. Yediği yemeği koy; yiyen var yiyemeyen var.Aldığı şeyin fotoğrafını koy;alan var alamayan var.Geziyor tatilinin fotoğrafını koy. Ülkenin büyük kesimi asgari ücretli çaılışıyor ya da işsiz. Çocuk okutuyor,kıt kanaat geçiniyor. Faturaya mı ödesin,mutfak masraflarına mı yetsin. YETMİYOR PARA.Lidyalılara ne kadar kızsak az.Kağıt parçasına mahkum etti bizi. Kağıt bizi yönetiyor.Diyeceksiniz ki para olmasa başka bir şey olacaktı ama konumuz para.Birileri gezerken diğerleri çok çalışıp canı çıkana kadar çalışıp elde avuçta bir şey kalmayınca kızıyor , kıskanıyor.Toplum arasında uçurum ve nefret artıyor.
Sosyal medya hava atma yeri oldu. Ev halini bile paylaşıyorlar. Ev mahrem değil mi? Evin içi görünmesin diye perde takarız lakin insanlar mahremini kendi gösteriyor.
Takipçi artsın diye acayip paylaşımlar.her şey sosyal medya. Abartmıyor muyuz biraz?
Yorumlar
Yorum Gönder