turuncuayisigi

Şiddet hiç olmadığı kadar artmış durumda.Sadece kadına değil çocuğa ,hayvana,ağaca,suya.Allah’ın yarattığı ne varsa zulme maruz kalıyor yarattıkları tarafından.Çocuklar sokakta,parkta oynayamıyor çünkü çocuğun eve sağsalim dönme garantisi yok.Çocuğu evde tutmak gerekiyot.Bunun içinde cep telefonu,tablet yada bilgisayar veriliyor. Yeni nesil çok akıllı,bilgili diye övünürken iletişim kurmayı,topluma karışmayı,paylaşmayı öğrenemiyorlar.Bilgisayar oyunlarına kendini kaptırıp intihar eden çocuklar tüm bunların sonucu. Çocuk tacize uğradığında kendini ifade edemiyor.Yaşadığı şeyin taciz olduğunun farkında bile olamıyor çoğu zaman.Anlattığında ise evebeynler ya taciz olduğunu kabul etmiyor(kabullenemiyor) ya da üstünü kapatıyor.Tacizci ceza almadığı için bir sürü insanın canını yakmaya devam ediyor. Canı yanan çocuk kız ya da erkek farketmez büyüdüklerinde sağlıklı bireyler olamıyorlar.Onlarda çocuklarına iyi evebeynler olamadıkça sağlıksız kuşaklar birbiri ardına devam ediyor bu da t...

Kaldırın şu aynaları ,kırın hepsini görmek istemiyorum gerçekleri. İnsanların yalancılığına alışınca aynaların dürüstlüğü ağır geliyor.Kaldıramıyorum!Sahte yanını seviyorum hayatın.Doğrular size.Yalan söyleyin ,seviyor gibi görünün,gülüşlreriniz sahte olsun. Kırın aynaları,genç değilim eskisi gibi güzel değilim.Saçlar kırlaşmış,yüz kırışmış.Kırışıklarımı  sevebilirim belki,hayat yolumun izleri onlar.Ama gönlümde yaşlandı,mutsuzluğum yüzüme vurdu,gözlerim hüzünlü bakıyor.Bu ben değilim.Aynalar neden bu kadar dürüst? İnsanlar yalancı ne güzel.Aynalarda insanlara benzemeli.Gerçeği değil duymak istediklerimi söylemeligörmek istediklerimi göstermeli.Bu kadar dürüstlük bana fazla geliyor. Yalan söyleyin ,yalanı seviyorum. İnsan denen canlının yalancığına alışınca aynaların dürüstlüğü ağır geliyor.

Doğanın verdiği nimetleri kullanmayı bilmiyoruz.Ne rüzgarın,yağmurun ne çiçeğin ,böceğin değerini biliyyoruz ki yağlarınkini bilelim. Buğün yağları konuşalım,yağların önemini anlayalım. Hadi başlayalım! Kayısı Çekireği Yağı (Kayısı Yağı): Tırnağı uzamayan,kırılan,yumuşak tırnağı başına bela olan arkadaşları buraya alalım.Her akşam (bir -iki hafta boyunca)azıcık yağı tırnaklarınıza sürün,tırnak yağı çekene kadar bekleyin. Bu sırada televizyon mu izlersiniz ,kitap mı okursunuz bilemem(Ben kitap okuyorum).Bir iki hafta içinde tırnaklarınızın güçlendiğini ve uzadağını göreceksiniz. Saçlar içinde şahane bir ürün.İster direkt saça sürün bir -iki saat bekletip yıkayın ,isterseniz şampuana katın.Seçim size kalmış.Şampuana katacaksanız eğer 400 ml’lik şampuan için 5-6 damla yeterli,fazla koymayın.Ağır bir yağ olduğu için saçınızı ağırlaştırabilir veya yağlandırabilir. Gün aşırı yıkadığınız saçınızı her gün yıkamak zorunda kalabilirsiniz.Miiktara dikkat edin. Çam Terebentin Yağı...

Avrupa ve Amerika’da büyüme yaşı onsekiz Türkiye’de annen baban öldüğünde (Allah uzun ömür versin).Biz de böyle ,büyükleri kaybedene kadar çocuksun,rahatsın.İstersen elli yaşında ol,kendini büyüdüm sansan da gerçek büyümen evebeynlerini kaybedince oluyor.Öncesinde huzur,mutluluk arkanı kollayan var çünkü. Yabancı memlekette onsekizine gelince çalışacaksın,eve para getireceksin,ayrı eve çıkacaksın,çıkmazsan kira vereceksin. Bize anormal ama öyleymiş.Bizde evlendikten sonra bile ailenle yaşayabilirsin git diyen olmaz. Aklıma bir soru takıldı şimdi evebeynler çocuklarından kira alıyorlar ya anne baba yaşlandığında çocuklarda onlardan kira ister mi? Oda işgaliye parası.Haaa pardon onlarda huzur evi vardı değil mi? Bizde de yeni yeni modaya çıkan kültürümüze ters olan şey. Büyümek sadece yaşla olmuyor.Vaktinden önce büyümek zorunda kalan çocuklar var.Çalışanlar ,hastalar... Hasta çocuk erken büyümek zorundadır.Güçlü olmak ,ayakta en önemlisi hayatta kalmak bunu gerektirir.Karşısın...

Kadın milleti değilmiyiz,hepimiz aynıyız. Arkadaşımızın ya da akrabamızın düğünü olacağı zaman telaşlanırız.En güzel kıyafet,en güzel saç arayışına gireriz .Gelinle güzellik yarışı yaparız sanki. Boşuna uğraşmayalım o gece herkesin gözü gelin ve damadın üzerinde olacak. Bu kadar strese gerek yok. Ancak şöyle olabilir.Oğluna kız arayan kaynana adayları,yaşı geçmiş ama evlenmemiş bay ve bayanlar,kendilerine arkadaş arayanlar varsa süslenmeler boşuna gitmemiş olur.Zaten düğünler kısmet kapısı değil midir! Düğünlerde hemen hemen her masada gelin ve damadın birbirine yakışıp yakışmadığı konuşulur.”Ay yazık oldu oğlana kız çok çirkinmiş””Haklısın kardeş ama severek evlenmişler.Üç yıldır konuşuyorlarmış” Davetlilerin ne üstüne vazifeyse düğün bitene kadar konuşurlar.Size ne! Onlar birbirini sevmişler.Siz başınıza düşen elmayla ilgilenin.... Düğün kamerası niye vardır düşündünüz mü? Mutlu gün çekmesi için diyeceksiniz,değil. Düğüne kim gelmiş kim gelmemiş. Gelen ne takmış ,kimler oynamı...

Mesleklerimiz isimlerimiz gibidir. Hayatımız boyunca bizimle yaşarlar hatta öldükten sonra da. Yirmili yaşlarda mesleklerimizle evleniriz ve bir daha ayrılmayız,ayrılamayız. İsimlerimizin önüne sıfat gelmiştir bir kere. Bakkal Hilmi Efendi,Avukat Necla Hanım.Torunlarımızdan bahsedilirken bile mesleklerimiz söylenir önce.Doktor Hakan Bey’in torunu.... Bu yüzden önemlidir sıfatlarımızın seçimi. Mesleğimizi seçerken büyük hayaller kurarız. Önemli insan olmak ,çok para kazanmak,en tepedeki olmak. İçimizde her zaman gelecek kaygısı,parasızlık korkusu,güvensizlik ve endişe vardır.İstesek de atamayız bir kenara.”Ya parasız kalırsam,sokaklarda yatarsam,ölürsem,aç kalırsam,insanlar bana tepeden bakarsa.Şu kıyafetim olsun,son model cep telefonum,arabam olsun.”Ambalaj önemli yani.Ömür kaliteli ambalaj için uğraşmakla geçiyor.Hayatın neresinde olursak olalım bu uğraş devam ediyor. Hayatla savaşırken bir bakmışız ki nehirlerin denizle buluşması gibi bedenimiz toprakla buluşmuş. Mal,mülk toprağı...

Şevkat Yerimdar başladığında “Oh izleyecek dizimiz oldu” dedik,sevindik. Çalın davulları,dokuz sekizlik havaları.İş stresi,hayat koşturması,yalanlı,aldatmalı,ağlatmalı,uzun uzuuuuun bakışmalı diziler arasında ilaç gibi geldi. Her saniyesi komikti ,gülmekten yüz kaslarımız ağrırdı.Kahvemizi,çekirdeğimizi alır iki saat eğlenceli zaman geçirirdik.Sonra bir şey oldu,büyü gitti.Dizi dramvari bir hal aldı.Normaldir yadırgamıyoruz,her hafta iki saatlik dizi için sayfalarca senaryo yazmak hele ki komedi yazmak çok zor,tükenir insan. Senaristler çok haklı .Ama dizi eski günlerine dönse ve eskisi gibi cuma günlerimiz şenlense,dertlerimize es verme günü olsa,ah aaahh... Tekrar bize büyü yap Şevkat Yerimdar. Karakterler,oyuncular,oyunculuklar şahane.Ama bir tanesi var ki gönlümüzün efendisi,Cuma Usta!O nasıl bir oyunculuktur öyle.Ayak tırnağından kirpiğine kadar oynuyor.Ondaki oyunculuğun onda biri bende olsa usta oyuncuyum diye kasıla kasıla dolanırdım ortada.Bu zamana kadar nerelerdeydin...